Orclever Proceedings of Research and Development

Cover and Scanning the Issue

Zeki Oralhan — 2023-12-31

The current issue of Orclever Proceedings of Research and Development (Vol 3, Issue 1, December 2023) contains conference articles that presented in 3rd International Conference on Design, Research and Development (RDCONF 2023).

A Comparative Study of Classification and Clustering Methods for Data Analysis in Digital Transformation and IoT Systems

Turgay Tugay Bilgin — 2023-12-31

This study employs classification and clustering methodologies on datasets derived from digital transformation and Internet of Things (IoT) initiatives within the cable and automotive sectors. The analytical procedures are conducted utilizing the KNIME platform, employing Support Vector Machines (SVM) and K-Means algorithms. The results indicate that SVM exhibits superior accuracy rates compared to K-Means within both industries. The data collection methodology facilitated by the Mert Software IoT platform is identified as reliable and efficacious. The primary objective of this article is to augment decision-making precision in digital transformation software and contribute to the scholarly discourse within this domain.

Strength Comparison of Swing Tower Designs with Finite Element Method in Backhoe Loaders

Ali Doğu Erkan — 2023-12-31

Backhoe-Loader construction machines are exposed to several different loads within the scope of their usage areas. The degree of freedom of the attachment is one of the elements that ensures the functionality of the excavating zone. The movement of the attachment on the horizontal plane is provided with hydraulic cylinders. The forces and moments that comes from the attachment area are transferred directly to the upper chassis. It is critical that the swing tower located between the upper chassis and the attachment, can withstand these transferred loads. In this study, static structural analysis of different designs of the swing tower in the attachment area for HİDROMEK backhoe-loader machines was carried out with the finite element package program MSC Marc. The forces and moments that the HİDROMEK construction machine is exposed to due to working conditions were evaluated and applied as input in the analysis. The accuracy of the analysis method was verified by the strain gauge test performed on a model selected from the designs examined. As a result of the study; the models were compared in terms of strength, and the effects of the changes made on the designs on the strength were interpreted.

Examination of Fractures in Excavator Full Guardrails Using Vibration Based Finite Elements Method

Ali Bektaş — 2023-12-31

Abstract

There are multiple standards and safety measures in excavator construction machines. In this way, the safety of operators, maintainers or individuals around the work machine is ensured. Guardrails on excavators are also included in these standards. These structures, which are constantly used by operators, maintainers and test workers, are exposed to high vibration. Due to high vibration, fractures or cracks may occur, especially in the railing welding areas. In this article, Modal, Harmonic and Random Vibration analyzes of the full guardrail on a HİDROMEK excavator work machine will be performed. The acceleration values to which the guardrails were exposed during working conditions were measured and tested from different regions. In this study, the test data measured on the machine is analyzed using MSC Nastran-Patran.

Keywords: Guardrails, vibration, excavator

Analysis of Earth-Moving Machinery Cabin Windshield Defrosting Performance with Computational Fluid Dynamics Method and Verification by Testing

Ekin Can Kayar — 2023-12-31

Driver and passenger safety and thermal comfort are seen as the most important parameters in the development of earth-moving machinery cabin air conditioning systems. The formation of a layer of ice and fog on the windshield restricts the driver's field of vision and distracts driving attention. For this reason, the earth-moving machinery air conditioning system has an important place. The ability of the defrosting and defogging system is measured by how quickly and effectively the ice layer formed on the glass is dissolved and to what extent the mist formed inside the glass is cleared. In this study, three-dimensional air conditioning numerical analysis was carried out using the Computational Fluid Dynamics (CFD) method in order to remove ice formed on the windshield of the earth-moving machinery cabin. The earth-moving machinery cabin was used as a mathematical model. Boundary and initial conditions were chosen to be the same as the test data to ensure appropriate validation. By solving the numerical analysis energy equation, time-dependent temperature distribution and defrosting time in the windshield area were analysed. Validation was provided by comparing the results with test data. As a result of the analysis, it was understood that the windshield defrosting time, which is of vital importance for driving safety due to visibility restrictions, especially in regions with cold climates, can be optimized by analysing it with numerical analyses.

TOPSIS Destekli Maksimum Kapsama Modeli ile Afet Sonrası Toplanma Alanlarının Belirlenmesi

Betül Yıldırım — 2023-12-31

Doğal afetler afet merkezinde ya da merkeze yakın yerlerde pek çok insanı olumsuz etkilemektedir. Ülkemizin özellikle deprem ülkesi olması nedeniyle afet yönetiminin en doğru şekilde yapılması gerekmektedir. İl afet müdürlükleri tarafından belirlenen toplanma alanları da afetten etkilenen halkın geçici olarak toplanabileceği alanlardır. Bu çalışma kapsamında afet sonrasında halkın toplanması için oluşturulmuş toplanma alanlarının belirli bir sistematik ile belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada Kayseri ili Talas ilçesi uygulama alanı olarak seçilmiş ve mevcut toplanma alanlarının belirli kısıtlar altında belirlenmesi ve değerlendirilebilmesi için öncelikle literatürde toplanma alanları seçiminde kullanılan temel kriterler belirlenerek literatürdeki çalışmalar ve uzman görüşü dikkate alınarak AHP (Analitik Hiyerarşi Prosesi) yöntemiyle bu kriterler ağırlıklandırılmıştır. Elde edilen ağırlıklar elde mevcut sayısal veri bulunduğu için TOPSIS (İdeal Çözüme Benzerliğe Göre Sıralama Tekniği) yöntemine entegre edilmiş ve bu yöntemle mevcut toplanma alanlarının önem ağırlıkları belirlenmiştir. Daha sonra belirlenen bu ağırlıklar ile birlikte kapsanan nüfusu da maksimize edecek şekilde belirli kısıtlar altında matematiksel model geliştirilmiştir. Bu model karar vericiye eldeki mevcut toplanma alanlarını nasıl kullanması gerektiği konusunda bilgi vermekle birlikte belirli mesafe limiti ile ne kadar nüfusa hizmet edilebileceği ve bunun kaç toplanma alanıyla sağlanabileceği konusunda yardımcı olmaktadır. Bu durum afet sonrası toplanma alanlarının geçici barınma alanlarına dönüştürülmesi noktasında da karar vericiye öncelikli yerleri belirleyebilme noktasında yardımcı olacaktır. Çalışmada, parametre değerlerine bağlı değişen sonuçlar için detaylı analizler sunulmuştur.

Veri Merkezli Güvenlik ve Uyumluluk Platformu Geliştirilmesi (Resepsiyon), Uygulama Sonuçlarının Değerlendirilmesi

Mutlu Bektaş — 2023-12-31

This study focuses on some of the challenges faced by energy, banking and information technology companies in information systems. In particular, the following problems come to the fore in systems in these sectors: incompatibilities between different systems, repetition or contradiction of the same data, problems of not being able to use the same language in different systems, and uncertainty about who controls the data. As a solution to these problems, techniques such as authorization-based dynamic data hiding, data monitoring and user behavior analysis are combined to provide information to detect malicious activities. That is, the study considers problems in information systems in these sectors and proposes the combination of certain technical approaches to solve these problems.

Otomotiv Sektöründe Kalıp Tamiri için LBAAM Teknolojisinin Uygulama Parametrelerin Belirlenmesi ve İncelenmesi

Sevilay Sağtan — 2023-12-31

Direct Energy Deposition (DED) teknolojisine benzer olan ve temelinde, bir robot kol üzerine monte edilmiş hammadde besleyicisi ve enerji kaynağının kullanıldığı “Laser-Based Additive Advanced Manufacturing” (LBAAM) teknolojisi; hassas ve karmaşık parçaların üretimini gerçekleştirmenin yanı sıra hasarlı parçaların onarımını ve kaplamasını yapma imkanı da sunar. Bu teknoloji özellikle havacılık ve otomotiv sektörlerinde kullanılacak parçaların üretiminde, geleneksel metal kalıplara kıyasla özelleştirilmiş parça üretimi ve onarımını hızlandırma, maliyetleri azaltma ve kalıp onarımını daha verimli hale getirme potansiyeli taşımaktadır. Otomotiv süspansiyon sistemleri elemanlarının üretiminde kullanılan kalıpların zamanla aşınmasından dolayı yeniden kullanımı amacıyla onarımı kaçınılmaz bir gerekliliktir. Parçaların üretimi sırasında oluşan kalıp aşınmaları ve hasarlar, ürün kalitesini olumsuz etkilemektedir.

Bu çalışma Horizon 2020 kapsamında yer alan PULSATE projesinde IRIS ve Teknorot Otomotiv’in ortak olarak yürütmüş olduğu; süspansiyon sistemi bileşenlerinin üretiminde kullanılan alüminyum ve çelik olmak üzere iki kalıbın çapak alma işlemi sırasında oluşan deformasyonunun giderilmesi için yenilikçi LBAAM teknolojisine odaklanmıştır. LBAAM parametrelerinin belirlenmesi ve lazer biriktirme de kullanılacak cihazın tasarım optimizasyonu incelenmiştir. Geleneksel yöntemlerle kaynak yapılarak giderilen bu deformasyon bölgeleri CNC işlemlerinin ardından yeniden kullanılır hale getirilirken LBAAM teknolojisi ile yüksek enerjili bir lazer ışını kullanılıp metal tel malzemesi eritilerek katmanlar halinde kalıp yüzeyine eklenecektir. Atık miktarının daha az olduğu çevre dostu üretim yaklaşımı ile geleneksel kaynak yöntemlerine kıyasla daha hızlı bir onarımla üretim sürekliliğine katkı sunulacaktır. Bu bağlamda, LBAAM için lazer kafasının tasarımı ve ilk biriktirme çalışmalarıyla teknolojinin uygulanması test edilmiştir. Kullanılacak kaynak teli malzemesinin seçimi sonrasında, farklı deney tasarımları (D.O.E) ile kalıplara uygun lazer kafası tasarımları ve işlem parametreleri belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Otomotiv Süspansiyon Sistemleri, Katmanlı İmalat, Kalıp Onarım

Raylı Sistemlerde Dijital İkiz

Şaban Kuş — 2023-12-31

Bu bildiri, raylı sistemlerde işletme altındaki bir istasyonun dijital ikiz modelinin oluşturulması ile ilgili çalışmaları içermektedir. Dijital ikiz modeli, istasyonun tesis yönetim sistemlerinin(SCADA, ERP, Enerji Yönetim, Bakım) ve Yapı Bilgi Modellerinin tek bir platform ile yönetilmesini sağlayacaktır. İstasyonun yaşam döngüsü boyunca daha sürdürülebilir ve daha verimli bir şekilde işletilmesi sağlanacaktır.

Hidra'nın Çok Başlı Efsanesi: Su Kaydırağı Tasarımında Mitolojik İlham

Mehmet Kayrıcı — 2023-12-31

Bugün birçok şirket, iş dünyasındaki rekabetin yoğunluğu içinde kendilerine özgü bir kimlik oluşturmak ve varlıklarını genişletmek için çeşitli stratejilere başvurulmaktadır. İş dünyasındaki rekabet, kurumsal gelişmenin kapsamlı, üretkenliğin ve profesyonel büyümenin etkin bir şekilde sürdürülebilir bir alana sahip olmasına hayati öneme sahiptir. Bir şirketin imza ürünü, kurumsal dünyada kalıcılık ve kurumsallık açısından kritik bir rol oynayabilir.

Polgün, kendine özgü bir iz bırakmayı hedefleyerek, Yunan mitolojisinden ilham almış bir kaydırak geliştirmektedir. Hidra, Yunan mitolojisinin muhteşem canavarlarından biridir ve hikayesi, mitolojide geçen "Herakles'in 12 Görevi" içinde ikinci görev olarak yer almaktadır. Hidra'nın başlangıçlarının kesilmesiyle daha fazla çıkması, dayanıklılık ve kavram dirençlerinden ilham alınmıştır.

Hidra projesi, Hidra'nın efsanevi dünyasının mitolojik unsurlarını vurgulayarak tasarlandı. İlk olarak Hidra'nın yaşam alanındaki kasvetli mitolojik atmosfer, kaydırak gövdesine yerleştirilen sisleme cihazları ile canlandırılmıştır. Ayrıca Hidra'nın çok başlı yapısı ve Hidra'nın başına yaklaşıldığı zaman gözlerinde yanan kırmızı ışık, Hidra'nın kızgın bakışını sembolize etmektedir. Kullanıcı Hidra'ya yaklaştığında Hidra'nın ağzından dökülen sular, canavarın özelliklerini nefesini temsil etmektedir. Tüm bu ayrıntılar, Hidra'nın mitolojik özelliklerini vurgulayarak su kaydırma deneyimini daha zengin ve etkileyici hale getirmesini sağlıyor. Kullanıcılar, bu detayların Hidra ile etkileşime geçişlerinde, mitolojik atmosferin bir parçası haline gelir ve efsanevi bir deneyim yaşamaktadır.

Comparative Analysis of Baseline Vnet and Unet Architectures on Pancreas Segmentation

Azim Uslucuk — 2023-12-31

The pancreas is one of the vital organs in the human body. It has an essential role in the digestive system and endocrine system. Diseases such as cancer, diabetes, hormonal problems, pancreatitis, and digestive problems occur in pancreatic disorders. In detecting pancreatic disorders, first blood and urine tests are requested. If further examination is needed, CT (Computed Tomography), MR (Magnetic Resonance), and EUS (Endoscopic Ultrasonography) imaging methods are used. Pancreas segmentation is generally the process of defining and drawing the lines of the pancreas from medical images such as CT and MRI. The size and shape of the pancreas varies from person to person. Manual segmentation of the pancreas is time-consuming and varies between physicians. Recently, deep learning-based segmentation methods that achieve high-performance results in organ segmentation have become trendy. In this study, Unet and Vnet architectures were comparatively analyzed on the NIH-CT-82 dataset. As a result of the ablation studies, a validation sensitivity of 0.9978 and a validation loss of 0.041 were obtained in the Unet architecture. In the training with the Vnet architecture, 0.9975 validation sensitivity and 0.046 validation loss values were obtained, respectively.

Investigation of Suitable Production Conditions of High Extension Cast Iron (EN-GJS-400-18)

Zafer Ay — 2023-12-31

EN-GJS-400-18 spherical cast iron materials are widely used in the automotive, construction, mining, metallurgy, and machinery manufacturing sectors due to their high strength, ductility, toughness, low melting point, good fluidity, and good machinability properties. There are various difficulties in always producing at the same standard under mass production conditions. The most important of these difficulties is the lack of availability of raw materials of the same purity. In this study, it is aimed to produce EN-GJS-400-18 ductile iron material, which is difficult to produce in terms of mass production practice in foundries, in accordance with serial conditions. For this purpose, the effects of Si, carbide-forming elements Cu and Mo, and casting material diameter on the microstructure and mechanical properties of EN-GJS-400-18 spherical graphite cast iron were examined. As a result of the experiments, it was seen that the 20 mm diameter sample with the content of %Si:3.10, %Mo:0.001, %Cu:0.03 was obtained with the highest elongation value of 22.38%. It has been determined that the minimum ferrite ratio in the microstructure of this material is 80% and the number of nodules per mm2 is 600, which will reveal superior mechanical properties.

Development of Breathable, Environmentally and Human-Friendly Cloth Mask That Meets Thermal Comfort Conditions and A Continuous Machine That Enables Industrial Production of This Mask

Neslihan OKYAY — 2023-12-31

Ever-changing viruses that have threatened human health from past to present have greatly changed people's lifestyles. The most important precaution in infectious diseases is hygiene. Although hygiene is important in epidemics, the use of masks is the most effective method of protection in respiratory diseases. Since epidemic and infectious diseases remain stable in the incubation phase in people who do not have chronic diseases and have a strong immune system, these people without symptoms of the disease can be carriers. In addition, masks are used as protective equipment to prevent occupational diseases that may occur in sectors such as textiles. For this reason, within the scope of the study, it is suitable for multi-use with the use of sustainable class A natural raw materials, which prevents the formation of bacteria in all social areas even if there are no symptoms of disease, provides comfort with its coolness and soft structure, provides thermal comfort conditions for long-term use with its antistatic feature. It is aimed to develop an environmentally friendly cloth mask and a continuous system that performs serial pleating and ironing processes that will accelerate its industrial production.

Advancing E-Commerce Analytics The Development of Intelligent Analytics Software for Enhanced Customer Experience

Amirkia Rafiei Oskooei — 2023-12-31

In the current era of rapid growth in electronic commerce, it is crucial for organizations to possess an in-depth understanding of client habits in order to effectively optimize their plans. This position paper presents a proposal that centers on the creation of Intelligent Analytics Software designed specifically for Casper, a well-known e-commerce platform that specializes in the selling of electronic devices. The main purpose of the software is to facilitate the real-time monitoring and analysis of users' browsing patterns, utilizing historical navigation data as a basis. The effort arises from the growing necessity to utilize data-driven insights in order to improve client experiences and achieve commercial advantages. The statement above highlights the need for secure and accurate information collecting, rapidly adapting to user behaviors in real-time, and delivering personalized benefits, as well as effectively addressing platform-related challenges. Our research and development efforts involve conducting comprehensive analyses of user navigation, ensuring secure processing of data, and effectively managing behavioral data. The project is notable for its implementation of innovative analytical software that enables real-time tracking of consumer activity, generation of analytical reports, identification of consecutive actions using Sankey diagrams, segmentation analysis, and production of heatmaps. Moreover, the program enhances cross-selling capabilities by monitoring often co-purchased items, so providing a useful asset to the e-commerce platform's repertoire. In addition to expanding the company's understanding of client habits and broadening its range of products, the project also serves to advance national expertise and pursue international academic contributions via research papers. The success criteria include strong benchmarks for clustering and association analysis techniques, emphasizing the dedication to providing fast analytical solutions. The paper offers a comprehensive overview of the project's significance, objectives, methodology, and the urgent need it answers within the field of e-commerce analytics.

B2B Customer Engagement Customer Behaviour Forecast Application

Amirkia Rafiei Oskooei — 2023-12-31

The paper presents the "Casper Customer Behavior Forecast Application" a creative project focused on the creation of an advanced decision support software system. The purpose of this system is to closely observe, fully analyze, and precisely predict the behaviors of Casper Business-to-Business (B2B) clients. Our research study implements an innovative methodology by focusing on the enhancement of client interactions through the utilization of RESTful services. Our objective is to reimagine the future of customer relationship management by analyzing and forecasting client behavior in the business-to-business (B2B) setting. The project involves a comprehensive methodology that incorporates extensive study, complex software design, and careful data analysis. In more detail, it involves extensive monitoring of consecutive RESTful interactions carried out by business-to-business consumers across a period of time. By leveraging the capabilities of modern machine learning and deep learning algorithms, our objective is to develop prediction models that establish novel benchmarks within the industry. The methodology employed in this study includes the development of labeled behavioral datasets and the utilization of a supervised machine learning framework. The evaluation of model performance will be performed systematically using a range of metrics, such as F-Score and Accuracy, in order to establish the model's robustness and reliability in making accurate predictions. The expected outcomes of this project have the potential to bring about significant changes. Primarily, the integration of machine learning and deep learning algorithms will provide our company with an important amount of knowledge. Our organization will obtain an innovative software solution that possesses the capability to precisely forecast the future actions of B2B customers. This results in enhanced inventory management and a significant reduction in client waiting periods, resulting in increased levels of customer satisfaction. Additionally, this study has the potential to make significant additions to the global academic body of knowledge in the domains of machine learning and deep learning. In simple terms, the project titled "Casper Customer Behavior Forecast Application" embodies an innovative and academic effort aimed at enhancing customer engagement and predicting customer behavior within the context of business-to-business (B2B) interactions. This research project carries considerable importance, both in its potential to reinvent the field of customer relationship management and its ability to contribute to the global academic conversation on machine learning and deep learning.

Otomotiv Sektöründe Bilyalı Mafsal Yatak Uygulamaları İçin Polioksimetilen (POM) Malzemelerin Aşınma Özelliklerinin Karşılaştırmalı Analizi

Ali Yazgan — 2023-12-31

Bu çalışma, otomotiv endüstrisinde bilyalı mafsal rulman uygulamaları için tasarlanmış Polioksimetilen (POM) malzemelerin aşınma özelliklerini incelemektedir. İki farklı POM malzemesi; ticari olarak kullanılan homopolimer yapıdaki Delrin marka POM (Homopolimer POM) ve Kevlar elyaf takviyeli homopolimer yapıdaki Delrin marka POM (Kevlar Takviyeli POM olarak adlandırılacaktır) ele alınmıştır. Bu malzemeler laboratuvar tipi bir enjeksiyon cihazı kullanılarak şekillendirilmiş ve pim-disk aşınma test cihazı kullanılarak laboratuvar koşullarında aşınma davranışları karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Aşınma testleri, 20 N yük ve 150 rpm dönme hızında, atmosferik ortamda ve Al2O3 aşındırıcı karşı yüzey kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Numune yüzeylerindeki aşınma izleri, aşınma hacimlerini belirlemek için temasız optik profilometre ile incelenmiştir.

Elde edilen bulgular, Homopolimer POM'un 0,11 sürtünme katsayısına sahip olduğunu, buna karşın Kevlar Takviyeli POM'un daha düşük bir sürtünme katsayısı olan 0,07'ye sahip olduğunu göstermiştir. Homopolimer POM için aşınma oranı 9.7x10-6 mm3/Nm olarak belirlenirken, Kevlar Takviyeli POM'da bu oran biraz daha düşük, 8.97x10-6 mm3/Nm olarak ölçülmüştür. Bu aşınma oranları, aşınma testlerinde kullanılan Al2O3 bilyelerin yüzeylerinin optik profilometre ile incelenmesiyle desteklenmiştir. Özellikle, Kevlar Takviyeli POM ile yapılan aşınma testinde kullanılan aşındırıcı bilyenin yüzeyinde 0,6 mm çapında bir transfer tabakası oluşurken, Homopolimer POM'u aşındıran karşı yüzeyde 0,97 mm çapında daha büyük bir transfer tabakası oluşmuştur. Aşınma izlerinin SEM görüntüleri, sıvanma ve kılcal yanal çatlaklarla birlikte delaminasyonların etkin aşınma mekanizmaları olduğunu göstermiştir.

Sonuç olarak, Kevlar Takviyeli POM, bilyalı mafsal rulman uygulamalarında Homopolimer POM'a kıyasla yaklaşık %10 daha yüksek aşınma performansı sergilemekte olup, otomotiv uygulamalarında artırılmış dayanıklılık için uygun bir seçenek olduğunu vurgulamaktadır.

Man-Hour Estimation Model Development in BIM-Based Projects with Machine Learning-Regression Algorithms

Nevşat İrem Yurttakal — 2023-12-31

Construction management is a service that uses project management techniques to planning, design and construction of a project. Another branch of construction management is the planning made during the bidding stages before the construction starts. At this stage, the scheduling of the work, mobilization and most importantly the project design and drawing time should be analyzed and accurate estimates should be made. For this estimation, the experience of the bidding organization is the biggest reference. Construction management techniques in a BIM-based project are challengeable. The biggest reason is that knowledge about BIM is much less than the others and still a developing system. Therefore, the margin of error in the estimated project duration to be predicted in the bids to be made for such projects increases. Considering that man-hour estimations are financially very important for the company. This study is aimed to make observations with advanced technologies which is applied ML algorithms and analysis methods for man-hour estimations in BIM projects at the bidding stage. The project information to perform a man-hour analysis of completed construction projects was requested from offices that have gained experience in BIM projects. The project information of 16 projects were tabulated. The collected information was converted into a data set and transferred into regression analysis algorithms using Python format. Data set, which was turned into a matrix, was analysed and the consistency of the parameters in data set was tested. Spent man-hour estimation was made, graphed over parameters with simple and multiple linear regression algorithms.

Keywords: Building Information Modelling (BIM), construction management, bidding, project management, Artificial Intelligence (AI), machine learning, regression analysis

Sanfor Makinesi Çalışma Parametrelerinin Makine Öğrenme Teknikleri Kullanılarak Tahminlenmesi

Seda Keskin — 2023-12-31

Sanfor işlemi mekaniği tekstil terbiyesinin en önemli ve selüloz esaslı kumaşlara uygulanan son bitim işlemidir. Bu işlem ile kumaşlara en-boy çekmezliği sağlanır, tuşa kazandırılır, buruşuklukları açılır ve aynı zamanda kumaş metrekare gramajı da bu aşamada başlatılır. İstenilen kumaş çekmezlik değerlerinin tek seferde zaman kaybından ve arızasız bir şekilde elde edilebilmesi, sanfor işlem değişkenleri ve öncesindeki proseslerden kaynaklanan kumaş özelliklerinde meydana gelen olumsuz değişimlerden dolayı güçtür.

Çalışma kapsamında, bu güçlüğü aşmak ve tek seferde hassas bir şekilde istenilen çekmezlik değerlerinin çalıştırılması, makine kontrolünün en aza indirilmesi amacıyla yapay öğrenme teknikleri kullanılarak çekmezlik ve sanfor çalışma parametrelerinin istenilen hedef çekmezliğe göre tahmin edilmesi.

Bu amaçlanan sanfor işlemi öncesi numune kumaşların gramajı, patlama dayanımı ve çekmezlik değerleri ölçülmüştür. Bu veriler modellerin oluşturulmasında kullanıldı. Bunun yanı sıra son işlem sonrasında da hedeflenen gramaj, patlama dayanımı ve çekmezlik değerleri de girilen şekilde kullanıldı. Sanfor makinesinin çalışma izni ise çıkmış olarak kabul edilmiştir.

Hidrolik Burçların Tasarım ve Doğrulama Araçlarının Geliştirilmesi ve Standartlaştırılması

Fevziye Erdem — 2023-12-31

Araç bağlantı noktalarında kullanılan ön veya arka süspansiyon parçası olan rotilli kol ve sac salıncaklar burçlarının malzeme davranışının karmaşık olması nedeniyle, kauçuk parçalar çalışanların deneyimlerine ve deneysel çalışmalarına göre tasarım aşamasında değişkenlik göstermektedir. Araçlarda kullanılan ön ve arka süspansiyon parçası olan burçlar emniyet görevini üstlenmektedir. Burçlar tiplerine göre standart, boşaltmalı, dış borusu olmayan, flanşlı, küresel ve hidrolik burç olarak yediye ayrılmaktadır. Bu çalışmada hidrolik burçlar referans alınmıştır. Hidrolik burçlarda prototip ürünü üretmek için gerekli tasarım, imalat zamanı ve malzeme kayıpları düşünüldüğünde daha sistematik yöntemlere ihtiyaç duyulmuştur. Hidrolik burçların standart burçlara göre en önemli farkı tekrarlı yüklerde performansını devam ettirebilmesi ve sürücüye titreşimleri olabildiğince geç hissettirmesidir. Hidrolik burçlar, standart burçlarda kauçuğun tek başına yüksek sönüm özelliği gösteremediği durumlarda hidrolik sıvının akışkan özelliğinden yararlanarak odacıklara arasında dolaşması ile titreşim sorunu minimize edilmektedir. Bu nedenle hidrolik burçlar genellikle üst segment araçlarda en düşük frekansları sönümlemek için tercih edilmektedir. Hidrolik burçlar, standart burçlarda kauçuğun tek başına yüksek sönüm özelliği gösteremediği durumlarda hidrolik sıvının akışkan özelliğinden yararlanarak odacıklara arasında dolaşması ile titreşim sorunu minimize edilmektedir. Tasarımı incelendiğinde hidrolik burçlar hem geometrik yapıları hem de kauçuk reçetesi test sonuçlarını etkilemektedir. Çalışma prensiplerinde eylemsizlik yolu içinde hidrolik yağ dolaşmaktadır. Bu eylemsizlik yolu sönümleme işlemi yapmaktadır. Yağın dolaşmış olduğu yol iki ana duvar oluşmaktadır ve iki ana duvar arasındaki yağı birbirine iletmesi gerekmektedir. Ana duvar statik stiffness’ı (konfor) sağlayabilecek şekilde tasarlanmalıdır. Yan yüzeylerde kalan kauçuk ise sızdırmazlık görevini üstlenmektedir. Yan duvarların statik stiffness’a etkisi vardır ancak asıl görevi hidrolik yağın tutulması için hazne oluşturmaktır. Bu çalışma kapsamında hidrolik burçların hesaplamasında kullanılacak ampirik formül geliştirilmiştir. Kullanılan yağın yoğunluğu, dinamik stiffness değeri, kayıp açı ve ürünün tasarımından elde edilen veriler formülü etkilemektedir. Yapılan hesaplamalar sonucunda dinamik stiffness ve kayıp açı grafiği elde edilmiştir. Elde edilen grafik verilerinin birbiriyle uyumlu olduğu gözlemlenmiştir. Oluşturulan hidrolik burç tasarım hesaplama yöntemi yeni geliştirilecek olan hidrolik burç tasarımlarına ışık olacaktır.

The Role and Potential of Artificial Intelligence and Gamification in Education: The Example of Vakıf Participation Bank

Zeynep Erbaşı — 2023-12-31

The radical changes brought about by technological advances in education transform and enrich learning experiences by going beyond traditional education methods. Artificial intelligence technologies have the potential to offer personalized educational experiences according to students' individual learning speeds, priorities, and needs. The gamification method makes learning more fun and interesting and increases students' motivation, and gamification components such as competition, cooperation, and reward allow students to learn more deeply. The combined use of artificial intelligence and gamification has the potential to provide students with a more effective, engaging, and personalized educational experience and will continue to shape changes in education in the future. This study aims to examine the role, potential, and effects of artificial intelligence (AI) and gamification, two innovative approaches in education. Through the example of Vakıf Participation Bank, the impact of the gamification method used in performance monitoring and internal communication on the internal communication, behavioral psychology, job performance, and training of the organization's employees is highlighted. With this study, it is thought that the use of gamification methods in internal communication, employee performance management, and training methods will benefit organizations by shedding light on their work in these areas.

Using AI-Powered Vehicle Identification System in Gas Stations (AI-VIS)

Uygar Usta — 2023-12-31

In many countries around the world, retail fuel sales have to be recorded and monitored with specific vehicle information such as license plate by government institutions and station managers. Different hardware methods are utilized to achieve this goal such as UHF (Ultra high frequency) vehicle identification tags installed on the vehicles. To extract data from the tags, RFID-UHF antennas need to be installed on the nozzle for the recognition of vehicles today, which implies an increase in hardware costs per vehicle. Additionally, the electronic waste generated by the hardware used for vehicle recognition hurts the environment. In this study, the aim is to provide a comprehensive solution that enhances the modern automotive world's efficiency, security, and convenience. The core objective of this study is to design and implement a cutting-edge Vehicle Identification System (VIS) that leverages the power of Artificial Intelligence and Computer Vision. The proposed system has the ability to recognize various critical attributes of vehicles at gas stations, including the vehicle make, license plate, vehicle type, color, and fueling information. The system utilizes advanced Image Processing and Deep Learning techniques to achieve precise identification and classification, improving security, and law enforcement.

The Effect Of Pre-Forming On The Forged Part In the Hot Forging Process

Emre Aybar — 2023-12-31

Analysis programs based on finite elements have great importance in verifying the design and production processes. In the automotive industry, many parts are produced by hot forging process. The die designs of the parts to be produced by hot forging process are verified by finite element analysis programs. In this study, the importance of pre-forming in hot forging process is investigated by using finite element method and the necessity of pre-forming is indicated by the analysis. In the analysis phase of the study, hot forging finite element analysis was performed for 4 different cases of the torque rod housing that one of the suspension parts of heavy commercial vehicles part using FORGE NxT program. In addition, experimental studies were carried out for these cases and the results obtained were compared with the analysis results. The results obtained as a result of the analysis and experimental study were found to be consistent with each other. It has been observed that pre-forming is very important and necessary in the hot forging process in order to increase die life and to reduce die runaway, crease and non-filling problems.

İşletmelerde Öneri Sisteminin Sürdürülebilirliği

Leyla Erkol — 2023-12-31

Öneri sistemi, çalışanları odak noktasına alan ve kalite yaklaşımının temel unsurunu oluşturan bir sistemdir. Etkin ve dinamik bir öneri sistemi kurmak, üst yönetimin bu alana gereken önemi vererek sağlam bir tasarım yapmasını ve başarılı bir şekilde uygulamasını gerektirir. Bu Öneri Sistemleri aynı zamanda şeffaflığı artırarak işletme içinde iletişimi de güçlendirmektedir. Bu yaklaşımla, çalışanların düşünsel yetenekleri ve kapasiteleri ile fikir alışverişleri ve geliştirici deneyimleri işletmenin lehine kullanılmayı hedeflemektedir. Öneri sistemi, çalışan katılımını teşvik etme amacı güder ve üretim ile yönetim kararlarının, çalışanlarla ortak platformlarda alınmasını destekler. Bu düşünce, çalışanların değerli bilgi ve perspektiflerini paylaşmalarını teşvik ederek, işletmenin sürdürülebilirlik, iyileştirme ve yenilik odaklı bir kültür geliştirmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, bu yaklaşım, işletme içinde bir sinerji yaratmayı amaçlayarak çalışanların etkileşimini artırır ve karar alma süreçlerine daha geniş bir perspektif kazandırır.

Bu çalışmada, Düzce ilinde, süspansiyon ve yönlendirme parçaları üreticisi olarak binek ve hafif ticari araç segmentindeki yenileme pazarında faaliyet gösteren 4100’ den fazla çalışana hizmet veren Avrupanın en büyük üreticisi konumunda olan TEKNOROT firmasında kuruluşundan bu yana uygulamada olan öneri sisteminin sürdürülebilirliği ele alınmaktadır.

Öneri sistemleri katılımlı anlayışıyla,başta insan kaynağı olmak üzere tüm kaynakların etkin ve verimli kullanımı amacıyla kalite felsefesi esasıyla yaygın olarak yararlanılan bir araç ve katma değer sağlayan başarılı bir yöntem olarak kullanılmaktadır. İşletmemizde, doğru yönetilen bir öneri sistemi, kalite ve verimlilik gibi birçok alanda önemli katma değerler elde etme potansiyeline sahip olmaktadır. Sonuç olarak, öneri sistemi kavramı detaylı bir şekilde incelenmiş ve tanımlanmış, sistemin amaçları, çıktıları ve destek noktalarının işleyişi üzerine açıklamalar ortaya konulmuştur.

Isıl İşlemin EN AW 6056 Alüminyum Alaşımının Mekanik Özelliklerine Etkisi

Mehmet Okan Görtan — 2023-12-31

Yapay yaşlandırılabilen 6xxx serisi alüminyum alaşımlarının kullanımı yüksek dayanım/ağırlık oranı, iyi şekillendirilebilirlik özellikleri ve üstün korozyon dayanımı özellikleri nedeniyle son yıllarda özellikle otomotiv sektöründe belirgin oranda artmıştır. Ancak yine otomotiv sektöründe yüksek dayanımlı ve aynı zamanda ekonomik alüminyum alaşımları için arayış sürmektedir. Güncel çalışmada EN AW 6056 (AlSi1MgCuMn) alaşımına uygulanan çözeltiye alma ve yapay yaşlandırma işlemlerinin mekanik dayanıma olan etkisi araştırılmıştır. İlk olarak tavlanmış durumdaki alüminyum ekstrüzyon çubuklar 550°C sıcaklığında 90 dakika çözeltiye alınmıştır. Sonrasında su verilen numuneler 170°C ile 190°C arasında sıcaklıklarda ve 1 ile 24 saat arasındaki sürelerde yapay yaşlandırılmıştır. Farklı yaşlandırma parametreleri ile hazırlanan numunelerin Vickers sertlik değerleri 500 g kuvvet ve 15 saniye bekleme süresi ile ISO 6507-1 standardına uygun olarak belirlenmiştir. Son olarak numunelerin mekanik özellikleri olan akma ve çekme dayanımı ile kopma uzaması ISO 6892-1 standardına uygun olarak çekme testleri vasıtasıyla tespit edilmiştir. Sertlik değerleri göz önünde bulundurulunca en yüksek dayanımın düşük yapay yaşlandırma sıcaklıklarında ve 12 saat yaşlandırma sonunda elde edildiği görülmüştür. Ancak çekme testi sonuçları incelenince yüksek sıcaklıklarda 4 saat civarında uygulanan yapay yaşlandırmanın en iyi sonuçları verdiği belirlenmiştir. Sonuç olarak yüksek sıcaklıklarda göreli olarak kısa sürede gerçekleştirilen yapay yaşlandırmanın mekanik dayanım açısından en iyi sonucu verdiği tespit edilmiştir.

Şerit Testere Makineleri İçin Güvenlik Pistonlarının Tasarımı ve Üretimi

Ulas Birgul — 2023-12-31

Bu çalışmada şerit testere makinelerinde, makine gövdesinin ani inişini sönümlemek için hidrolik piston esaslı uygulamalı bir güvenlik tasarımı yapılmıştır. Sistem ve makine üzerinde kullanılan ekipmanlardan kaynaklı oluşabilecek problemleri ortadan kaldırmak hedeflenmiştir. Bu amaçla ilk olarak testere makine gövdesinin ani inişlere neden olabilecek problemler tespit edilmiş daha sonra bu problem için bir güvenlik piston sistemi tasarımı ve analizleri gerçekleştirilmiştir. İlgili tasarım üzerinden montaj, kesme operasyonu ve bakım durumlarında oluşabilecek kritik bağlantı noktasının mekanik riskleri değerlendirilmiş ve ilgili analizler yorumlanmıştır. Sonuç olarak, tasarlanan güvenlik pistonunun testere makinelerinde kullanılması ile oluşabilecek iş kazalarının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.

Mixing Performance Analysis of Cohesive Granular Particles in a Planetary Concrete Mixer Containing Two Different Mixing Units via DEM

Jaber Salamat — 2023-12-31

In this paper, the mixing behavior of two different types of planetary concrete mixers is analyzed and evaluated in terms of homogeneity and granular particle velocity flow regimes. For this, the Hertz-Mindlin contact law, constant directional torque, and Simplified Johnson-Kendall-Roberts (SJKR) models are utilized via the Discrete Element Method (DEM). The Lacey mixing index was employed to calculate the mixing degree of granular particles to assess the mixing performance of planetary concrete mixers. Comparing the mixing degree, we have achieved a 45,5% improvement in the mixing period of high-quality homogeneous mixture in the model B mixer.

Rotil Çıkma Kuvvetlerinin İyileştirilmesi

Ali Osman Gündoğdu — 2023-12-31

Bu çalışmada araçların süspansiyon parçalarından biri olan yuvarlak rotillerin bağlı oldukları sistemdeki rotil çıkma yükleri farklı rotil gövde tasarımları yapılarak incelenmiştir. Rotil, salıncakları tekerleklere aks taşıyıcı yardımıyla bağlayan önemli bir süspansiyon sistemi parçasıdır. Birleştirilen aşık ve gövde, tekerlekler yön değiştirirken ve yol yüzeyindeki koşullar değiştiğinde hareketin tüm yönlerde en güvenli ve istendiği şekilde gerçekleşmesini sağlar. Rotiller, aracında tek bir noktasında bulunmayabilir ve tek bir tasarıma sahip olmayabilir. Farklı adet ve fiziksel özelliklerde birçok rotile rastlamak mümkündür. Rotiller çok yüksek kuvvetlere maruz kaldığından bulunduğu yuvadan çıkabilir veya çabuk aşınabilir. Yuvarlak rotiller bağlı oldukları süspansiyon parçalarına sıkı geçme metodu ile monte edilmektedir. Araç hareket halindeyken yuvarlak rotillerin bağlı bulundukları sistemden ayrılması durumunda araçta güvenlik riski oluşur. Böyle bir durumda sürücü ve yolcular istenmeyen durumlar ile karşı karşıya kalabilir. Bu bildiride yapılan çalışmalar sonucunda yuvarlak rotillerin gövde formları mevcuttan farklı tasarlanarak rotil çıkma kuvvetlerinde %290’a varan iyileştirme sağlanmıştır.

Yatak Cidar Kalınlığının Eksenel Boşluk Üzerine Etkisi

Mücahit Çevik — 2023-12-31

Taşıtlarda sürüş konforunun ve güvenliğinin sağlanması için ön düzen ve süspansiyon bileşenlerinin belirli bir uyum içinde çalışması gerekmektedir. Bileşenlerin kusursuz çalışabilmesi için bir çok farklı tipte küresel mafsal kullanılmaktadır. Bu mafsallardan birtanesi de rotillerdir. Rotiller temel olarak üç ana parçadan oluşmaktadır. Bu üç ana parçadan biri yataklama görevi yapan POM (polioksimetilen) malzemeden imal edilmiş yatak parçasıdır. Yataklar bilyalı pim ve gövde arasındaki sürtünme katsayısını azaltarak parçaların daha sessiz çalışmalarını ve salınım hareketlerini daha kolay gerçekleştirmelerini sağlarlar. Yataklar boşluksuz olarak ve bazı durumlarda belirli sıkılık oranında birleştirilerek ilgili sisteme montajları yapılır.Bu sıkılık durumu fazla ya da az oluğu durumlarda ise yüksek moment değerlerine veya eksenel boşluklara sebebiyet vererek taşıt konforunu olumsuz etkiler. Eksenel boşluk yataklarda meydana gelen elastik ve plastik defarmosyonlar sonucu bilyalı pim ile yatak arasındaki mesafe olarak tanımlanır. Eksenel boşluk oluşumu sıkılık durumu fazla ya da az oluğu durumlarda gerçekleşeceği gibi yatak geometrilerinden kaynaklı ölçülerdende gerçekleşebilmektedir. Bu çalışmada 5000 N'luk tam değişken eksenel çeki-bası yükü altında yatak geometrisinde yer alan 3 farklı cidar kalınlıklarına sahip yatak kullanılmıştır. Yatak parçasının geometrik özellikleri değiştirilirken, yatak iç cidarı sabit tutulup dış yüzeyden ölçü değişimi yapılmıştır. Gövde parçası için yatak ile gövdenin birleştiği alanı yatak dış cidarında meydana gelen değişim kadar ofset yapılmıştır ve sıvama kapağı ile rotil geometrik özellikleri sabit tutulmuştur. Çalışmada sonlu elemanlar metodu kullanılmıştır. Yatağa 5000 N yük altında 11 tekrarlı çeki-bası yükü uygulanarak eksenel boşluk testi uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlar değerlendirildiğinde yatak cidar kalınlığındaki değişimin eksenel boşluğu etkilediği görülmüştür.

Çift Katmanlı Veri Modeli ile E-Ticaret Sektöründe Stratejik Veri Yönetimi ve Analizi

Abdulkadir Karabacak — 2023-12-31

Bu araştırma, e-ticaret sektörüne özgü ihtiyaçları karşılayacak şekilde tasarlanmış, ayrıntılı ve esnek bir veri modelinin geliştirilmesine odaklanmaktadır. Çalışmanın esas katkısı, veri ambarı ve analitik süreçleri kapsayan ve bu iki katman arasında veri akışını etkin bir biçimde yöneten Intra-ETL süreçlerine sahip yenilikçi bir veri modelidir. Bu model, e-ticaret firmalarının müşteri davranışları ve satış trendlerini daha etkin analiz etmelerine imkan tanıyarak, bu analizlere dayalı stratejik kararlar alabilmelerine olanak sağlamaktadır. Geliştirilen model, böylelikle e-ticaret sektörünün veri yönetimi ve analiz yeteneklerini ilerleterek, sektörün özgül gereksinimlerine hızlı ve doğru çözümler sunabilen bir veri altyapısı oluşturmayı hedeflemektedir. Gelişen teknoloji ile artan veri hacmi, farklı kaynaklardan gelen verilerin anlamlı bir şekilde işlenmesi ve raporlanmasını gerektirmektedir. Bu ihtiyaç, perakende sektörü gibi müşteri taleplerine hızla yanıt verilmesini gerektiren alanlarda daha da önem kazanmaktadır. Müşteri davranışlarını derinlemesine analiz ederek onların karşılaştıkları problemleri belirlemek, müşterilerin çevrimiçi davranışlarını ve alışkanlıklarını inceleyerek ihtiyaçlarını tespit etmek ve buna yönelik aksiyonlar almak için uygun bir altyapı gereklidir. Bu bağlamda, verilerin etkin bir şekilde toplanması ve yönetilmesi büyük önem taşımaktadır. Önerilen çalışmada, perakende sektörüne hitap edebilen ve aynı zamanda analitik ihtiyaçlara da cevap verebilen, çeşitli kaynak sistemlerle uyumlu, e-ticaret destekli ve esnek bir çift katmanlı veri modeli tasarlanmıştır.

Etkili Veri Manipülasyonu: Kurumsal Veri Yönetimi ve Otomasyon Sistemleri İçin Yenilikçi Yaklaşımlar

Abdulkadir Karabacak — 2023-12-31

Bu çalışma, kurumların ilgili birimlerine verilere merkezi bir noktadan erişim sağlayan, veri girişinde kısıtlamalar ve kurallar uygulayan, hatalı veri girişini önleyen ve veri üzerindeki sorunları düzeltebilen bir data manipülasyon sistemi ve yöntemini ele almaktadır. Ayrıca, bu sistem, tablo/satır/kolon bazında yetkilendirmeler aracılığıyla detaylı erişim kısıtlamaları oluşturmakta ve dosyalardaki bilgilerin veritabanlarına basit yöntemlerle aktarılmasını kolaylaştırmaktadır. Çalışmanın amacı, kurumlarda verinin merkezi olarak saklanması, denetlenmesi, yetkilendirilmesi ve süreçlerin merkezi ve sistematik bir şekilde yönetilmesini sağlamaktır. Günümüzde, tablo oluşturma, veri tutarlılık kontrolleri, veri üzerinde yetkilendirme ve kısıtlamalar, dosyadaki bilgilerin düzenli bir veritabanı yapısında saklanması gibi işlemler teknik beceri ve birden fazla uygulama desteği gerektirir. Dosyalarda tutulan verilerin kontrolü ve paylaşılmasındaki zorluklar, merkezi kontrol eksikliği nedeniyle zaman kaybı ve hatalı veri oluşumuna yol açabilir. Bu eksikliklerin giderilmesi için, dosyalarda tutulan verilerin düzenli bir veritabanında saklanması, kullanıcıların yetkileri doğrultusunda sadece ilgili verilere erişim sağlanması, veritabanına aktarılacak verinin onay mekanizmaları ile kontrol edilmesi, veri içeriğinin belirlenen kurallara uygunluğunun denetlenmesi ve içerikteki istenilen değişikliklerin otomatik olarak yapılabilmesi gerekmektedir. Bu ihtiyaçların karşılanmasına yönelik çözümlerin eksikliği, ilgili teknik alanda bir gelişmeye ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymaktadır.

Anahtar: Veri Yönetim Platformu, Veri Manipülasyonu, Normalizasyon, Veri Maskleme, Veri Birleştirme, Veri Filtreleme, Veri Dönüşümü, Veri Toplama

Design and Development of an Automated Product Categorization Software: AI-Driven Solutions for E-Commerce Platforms

Amirkia Rafiei Oskooei — 2023-12-31

This article outlines the design and development process of an automatic product categorization software intended for use in e-commerce and online marketplace platforms. The project aims to tackle the urgent issue of effectively classifying a wide range of products within digital markets. By utilizing artificial intelligence (AI) and machine learning methodologies, the software effectively analyzes product descriptions, enabling users to seamlessly incorporate products through automated categorization. The significance of the project is rooted in its ability to guarantee the accuracy and consistency of category hierarchies, automate the process of categorizing, and improve the overall user experience. The main goals involve the process of project planning, data collecting, and preparation. Machine learning models have been built and subsequently incorporated to facilitate the study of product descriptions. Through strict evaluation and optimization processes, a high level of accuracy and efficiency is achieved, resulting in several anticipated benefits. These benefits cover automated product categorization, enhanced user experience, and the potential for online platforms to gain a competitive edge. The key elements of innovation involve AI-driven textual analysis, learning methodologies grounded in data, and the ability to adapt to diverse industry contexts. Precautions and backup strategies are implemented to tackle technical issues, including the selection of machine learning libraries and algorithms, ensuring data quality, and integrating with various platforms. The success criteria encompass the objective of achieving a minimum prediction accuracy rate of 90%, optimizing business efficiency, enhancing user pleasure, and ensuring smooth system functioning. This project is a significant contribution to the field of product categorization inside the digital marketplace, as it provides automation, accuracy, and efficiency, ultimately resulting in an enhanced user experience.

Snow Blower Application at Backhoe Loaders

Fatma Öz — 2023-12-31

During heavy snowfalls in winter, clearing large piles of snow on the roads is a very laborious process. It is necessary to take quick action to make the closed roads usable and not to stop the flow of life. Snow blowers are needed when equipment such as snow knives are not sufficient. However, since these types of machines are specially produced abroad, their costs are high. The Türkiye General Directorate of Highways and Hidromek Company have carried out a series of studies in order to popularize the use of snow blower. It is foreseen that if snow blower adaptation can be provided to backhoe loader construction machines that are widely used all over the world and especially in Türkiye, access to this equipment will be easier. Thus, technological dependence on foreign sources will also be reduced. As a result of the studies, the design of a snow blower with a capacity of 2000 tons/hour and its adaptation to the backhoe loader machine were achieved. Due to the need for such a high snow spraying capacity, radical changes were made in the main lines of the machine. Placing a power unit instead of the excavator part of the machine and placing a snow rotary attachment on the front arm was deemed the most appropriate solution.

E-Ticaret Siteleri için Kampanya Otomasyonu Tasarlanması ve Geliştirilmesi

Özge Güler — 2023-12-31

Bu makalede, bireysel ve kurumsal satıcılara, IT alt yapısı olmaksızın, hızlı ve güvenli bir e-ticaret deneyimi sağlamak için geliştirilmesi planlanan Paycell Vitrin projesi detayları ile aktarılmaktadır. Paycell Vitrin platformu ile, birey ve kurumlara kolaylıkla kendi e-ticaret sitelerini kurmalarına olanak sağlamaktadır. Proje kapsamında, Paycell ödeme altyapısı üzerinden ödemelerini gerçekleştiren müşterilere yönelik, kampanyalar (çekiliş hakkı, puan, indirim kuponu v.b.) tanımlanmasına olanak veren, kampanyaların içeriklerine uygun ödeme davranışları gösteren müşterileri gerçek zamanlı olarak tespit edebilen, kampanya kullanımları ile ilgili raporlamalar üretebilen bir kampanya yönetimi otomasyonu yeteneği eklenmesi tasarlanmıştır. Proje kapsamında geliştirilecek yazılım, Paycell ödeme altyapısını ve kampanya yönetimi modüllerini entegre ederek, kullanıcılarına benzersiz bir alışveriş deneyimi sunmayı amaçlamaktadır. Makalede, projenin e-ticaret altyapıları, ödeme sistemleri ve kampanya yönetimi alanlarındaki izlediği yöntemler ve yaklaşımlar anlatılmaktadır. Bu makale, Paycell Vitrin projesi için motivasyonları, uygulanacak metodolojiyi, beklenen faydaları ve değerlendirme yöntemlerini ayrıntılı olarak tartışmakta ve gelecekteki çalışmalar için öneriler sunmaktadır.

Data Mining, Weka Decision Trees

Zekeriya Duran — 2023-12-31

Nowadays, computer technologies are increasing rapidly. Thanks to the development of computer technologies, large and complex raw data sets can be transformed into useful information with different analysis techniques. Different algorithms developed thanks to computer technologies can offer different solutions to scientists and users working in different branches of science, especially engineering sciences, mathematics, medicine, industry, financial/economic fields, marketing, education, multimedia and statistics. Thanks to these solutions, it is possible to easily achieve the desired goals and objectives. Thus, by correctly managing and analyzing existing data in large and complex raw data datasets, accurate predictions can be made to be used in similar problems in the future. Data sets are analyzed and evaluated using different methods. It is also possible that the classification of data during the analysis and evaluation stages of data sets significantly affects the decision-making process regarding the work to be done. Classification of data can be done by statistical method or data mining method. Decision trees, which can be used to classify numerical and alphanumeric data, generally provide a great advantage for decision makers in terms of easy interpretation and understandability compared to other classification techniques. For these reasons, in this study, decision trees, one of the most used classification techniques in data mining, are mentioned.

Cuo Nanopartikülünün Hidrolik Dişli Pompa Performansına Etkisi

Abdullah Yıldız — 2023-12-31

In this study, an experimental setup for hydraulic pump tests was designed and built. The mechanical power, hydraulic power, mechanical losses, electrical losses, volumetric losses and energy, isentropic and volumetric efficiencies of the hydraulic pump using nano fluid (HO + CuO) obtained by adding 0.1% CuO nano particles into HO with the hydraulic pump using hydraulic oil (HO) as the working fluid were compared experimentally. In the experiments, electricity consumption (kWh) and volume flow rate (lt/min) were measured for four different pressure drops such as 80 bar, 100 bar, 120 bar and 140 bar. As a result, the addition of nanoparticles increased electricity consumption from 5% to 14%, energy efficiency by about 4%, volumetric efficiency from 4% to 19% and isentropic efficiency from 4% to 20%. In addition, the addition of nanoparticles reduced volumetric losses from 68% to 172% and mechanical losses from 20% to 50%, while increasing electrical losses by 2% to 10%.

Formsound Akustik Özelliklerİ

Büşra Bilgen — 2023-12-31

Bu çalışma Formplast’ın patentli ürünü olan, özel polyester elyaflardan üretilmiş hafif ve yüksek performanslı akustik ürünler serisi Formsound’un ses yutum özelliklerinin iyileştirilmesi için yapılmıştır. Formsound’un akustik özelliklerinin yanı sıra geri dönüştürülmüş elyaftan oluşması ve geri dönüştürülebilir olması en önemli tercih sebeplerindendir. Formsound, beyaz eşya ve otomotiv gibi sektörlerde kullanılmaktadır. Çalışmada metre kare başına düşen gram ve elyaf kalınlığı parametreleri ele alınmıştır. Bu parametreler arasındaki ilişkinin ses yutum katsayısına olan etkisi incelenmiştir. Analizlerde Formplast bünyesinde bulunan Alfa Kabin kullanılmıştır.

The Role Of Air Flow Optimization For Battery Life And Performance In Cordless Stick Vacuum Cleaners

Onur Hamdi Uzun — 2023-12-31

As technology develops, so does the demand for products that make our lives easier. Cordless stick vacuum cleaners are one of these products and have become increasingly popular in recent years particularly for the convenience of being cordless. However, there are many factors affecting battery life and vacuum performance of cordless stick cleaners, the most important of these factors is the heating of the battery. One solution to this problem is a design that aims to reduce the battery temperature and increase the vacuum performance of the cleaner by directing some of the outlet air from the motor to the battery pack. Tests were carried out with the air flow path closed and the air flow path open. As a result of the tests, it was observed that the battery performance and usage performance increased by approximately 30% when the air flow path was open.

BOEING 787 Model Daha Elektrikli Uçak Sistem Yenilikleri ve Araştırılan Sorunları

Nur Tuğçe Gözüküçük — 2023-12-31

In recent years, MEA technology has brought about developments in the field of power electronics, fault-tolerant architecture, electro-hydrostatic actuators, flight control systems, high-density electric motors, power generation and conversion systems. Non-propulsive systems in traditional aircraft systems, ıt is powered by a combination of different secondary power sources such as hydraulic, pneumatic, mechanical and electrical while the more electric aircraft (MEA) concept ensures the use of optimum electrical power for all non-propellant systems.

The goal of future aircraft technology is to replace the majority of non-electrical power-using systems, such as environmental control and engine starting, with electrical systems to improve various aircraft characteristics such as efficiency, emissions, reliability and maintenance costs. B787 series aircraft, the first civil aircraft with more electric aircraft features of modern times, ıt features composite fuselage and wing profiles, fly-by-wire flight controls, advanced cockpit and General Electric or Rolls-Royce engines. Different from previous designs, Boeing has minimized the use of air from the engines in the B787 technology and makes extensive use of electrically powered systems instead of traditional pneumatically powered systems. B787 new generation passenger aircraft, ıt is anticipated that significant improvements such as aircraft weight, fuel consumption, total life cycle costs, carbon neutrality, ease of maintenance and aircraft reliability will reduce the effects of adverse environmental conditions.

In this study, the system innovations of the B787 aircraft model, which is a more electric aircraft concept and introduces different testing and working methods throughout the design process, and the problems caused by the new systems were investigated.

The Use of Collaborative Robots as an Internal Logistics Solution and the Effect of These Robots on Increased Operational Efficiency

Sümer Erkan Kaya — 2023-12-31

It is noteworthy that operational transactions demonstrated a corresponding increase with the burgeoning e-commerce activity during the COVID19 pandemic period. The unanticipated nature of the pandemic event has revealed the limitations of many companies in coping with the surging online demands. These limitations manifest as delays in order fulfillment, inaccuracies and discrepancies in delivered orders, resulting in substantial reductions in both customer and personnel satisfaction, internal disruptions within the organizations, and an inadequacy in the workforce. To mitigate these challenges, several companies have embarked on the utilization of Collaborative Robots.

The present study aims to set out the specific parameters and the extent to which operational efficiency within the organization is enhanced through the adoption of Collaborative Robots.

Design model and analysis of a Hydrostatic Bearing for Hydraulic rotary actuators

Ömer Faruk Uysal — 2023-12-31

Hydraulic rotary actuators are actuators that enable the piston, which is moved linearly by
hydraulic fluid, to rotate the shaft to which it is connected through an involute gear system inside
and outside, between certain angles. In this study, hydrostatic bearing that use a fluid film for load
support and movement precision in rotary actuators is implemented in place of standard bearing.
These bearings work on the principle of hydrostatic lubrication, in which oil is pressurized and
used to separate the surfaces from each other. In this way, it minimizes friction and wear, increases
the efficiency and life time of the machine in which it is used. This article provides a brief overview
of Hydrostatic bearing systems and hydrostatic bearing brake system and focuses on our work at
HKTM on the application of these systems in rotary actuator.
Mathematical modeling, flow analysis and structural design have been carried out in this study.
By mathematical modelling, design parameters of the hydrostatic bearing under a determined load,
such as film thickness, land length, orifice diameter of capillary restrictor, and operating
parameters such as supply pressure, pad pressures, stiffness and flow rate have also been
determined. Flow analyses have been performed to verify the fluid flow in the hydrostatic bearing
and the required pressure within the bearing. This paper provides a detailed description of our
research findings and conclusions.

Dijital Cüzdan: Güvenli ve Maliyet Etkin Bir Altyapı Yaklaşımı

Ferhat Musa Uysal — 2023-12-31

Bu çalışma, dijital cüzdan için yenilikçi bir altyapı geliştirme hedefini taşımaktadır. Projede, hem kurumsal hem de bireysel kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik bir çözüm geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Ana odak, dijital bir cüzdan geliştirerek dijital varlıkların yönetiminin ve saklanmasının kolaylaştırılması üzerinedir. Bu bağlamda, projenin temel hedefleri arasında, yüksek işlem ücretlerine alternatif olarak yerli çözümler sunmak, dijital cüzdan ile varlıkların yerli bulut sistemleri üzerinde güvenle saklanmasını sağlamak ve Paycell ile iş ortaklarının ihtiyaçlarını karşılayacak uygulama geliştirmek bulunmaktadır. Projede, kullanıcıların dijital varlık yönetim yazılımları üzerindeki etkileşimlerinin gerçek zamanlı olarak izlenmesi ve bu verilerin analizi yoluyla anlık eylemler üretmek de bu çalışmanın kapsamı içerisindedir. Böylece, dijital varlık işlemlerinin güvenliğini, verimliliğini ve maliyet etkinliğini artırmak ve genel olarak dijital cüzdan kullanımında kullanıcı deneyimini iyileştirmek amaçlanmaktadır. Sonuç olarak, bu proje, dijital varlık yönetimi ve saklama alanında, güvenlik, kullanılabilirlik ve maliyet etkinliği gibi önemli avantajlar sunmayı hedefleyen, kapsamlı bir çözüm sunmayı amaçlamaktadır. Bu girişimin, dijital cüzdan ekosisteminin genişlemesine ve kullanıcıların dijital varlık yönetimindeki deneyimlerine önemli katkılar sağlaması beklenmektedir.

Farklı Tahrik Sistemlerine Sahip Dizel Forkliftlerin Çeki Değerlerinin Hesaplanması ve Karşılaştırılması

Orkan Buran — 2023-12-31

Forkliftlerin kullanım alanları ve amaçları düşünüldüğünde ve aynı zamanda operatörlerin de istekleri göz önüne alındığında bir forkliftten beklenen isteklerin en başında performans beklentisi gelmektedir, operatörler forkliftlerinden doğrudan “hızlı” ve “atik” bir performansa sahip olmalarını beklemektedirler. Bu beklentiler doğrultusunda forkliftler incelendiğinde performansı doğrudan etkileyecek alt sistemin motor ve tahrik sistemi olduğu gözükmektedir. Forkliftlerin alt sistemleri genelde forkliftlere özel hesaplanan, tasarlanan ve üretimi yapılan sistemler değillerdir, forklift üreticileri bu alt sistemleri raf ürünleri arasından seçmekte ve kullanmaktadırlar. Bu minvalde düşünüldüğünde optimum bir raf ürünü alt sistemin seçilmesi kritik önem arz etmektedir. Bu çalışmada da motor hariç iki farklı markaya, tasarıma, orana ve verime sahip transmisyon, tork dönüştürücü, diferansiyel ve hız azaltıcı alt sistemlerinin performans açısından mukayeseleri irdelenecektir.

Süperhidrofobik Reçine Sentezi İle Su İtici Ve Kendini Temizleyen Kaplama Teknolojilerinin Geliştirilmesi

Uğur Cengiz — 2023-12-31

Bir yüzeyin kendi kendini temizleme özelliği, yüzeyin suya karşı süper itici olması (temas açısı değeri 150^◦ ve üzeri) ve sıvının ilerleyen, gerileyen temas açı farkının (CAH, temas açısı karmaşası) veya sıvının kayma açısı değerinin (TA, Tilt angle) 5-8^◦ arası bir değere sahip olması ile meydana gelir. Bu yüzeylerin, hava veya su içindeki organik veya biyolojik maddelerin sebep olduğu kirlenmeyi önlemek gibi pratikte birçok uygulaması vardır. Bir yüzeyin süperhidrofobik olması için iki gereklilik vardır. Birincisi düşük yüzey enerjili kimyasallar kullanmak; ikincisi ise yüzeyde pürüzlülük sağlamaktır. Pürüzlülük içerisine hava paketçikleri girerek suyun yüzeyle olan adezyonunu azaltır. Diğer yandan düşük yüzey enerjili kimyasallar da su itici özellikleri ile adezyonu azaltır. Bu çalışmanın amacı, kirlenmeyen süperhidrofobik jelkotların üretilmesi ve operasyonel uygulamalarının yapılmasıdır. Bu amaç için öncelikle doymamış polyester reçineler düşük yüzey enerjili alkoksisilanlar ile modifiye edilip süperhidrofobik reçineler üretilmiş, daha sonra jelkot üretiminde bu reçineler ve hidrofobik nano partiküller kullanılarak cam/metal/plastik yüzeyler üzerine uygulanabilen, süperhidrofobik jelkot üretimi gerçekleştirilmiştir. Böyle bir yüzey, çok düşük eğimlerde (5-10^o) yüzeyde su veya asit yağmuru birikmesini önler ve dolayısıyla yüzeyde biyolojik kirlenme oluşmaması, korozyonun meydana gelmemesi sonucu paslanma oluşumunun gecikmesi sağlanmış olur.

Design and Analysis of the Exhaust Manifold in a 6-Cylinder Commercial Diesel Engine

Baran Kaya — 2023-12-31

The exhaust manifold is one of the engine parts in internal combustion engines that operates under the influence of high temperatures. To prevent issues arising from the expansion movement due to high temperature effects, the exhaust manifold of a 6-cylinder commercial diesel engine has been designed in three parts. Sealing rings that can withstand high temperatures are used in the three-part exhaust manifold to prevent gas leaks. For the exhaust manifold, 1-dimensional, thermal, flow, and structural analyses have been performed. Initially, based on the structural analysis of the exhaust manifold conducted without sealing rings, sealing ring selection was made according to the deformation values of the exhaust manifold. In the structural analysis, the PEEQ (equivalent plastic strain) method, which is utilized to determine the thermomechanical fatigue crack initiation area, is employed. In this study, an approach using this method was undertaken, and the crack initiation area was examined.

Development of a Multi-Use Personal Protective Isolation Suit Suitable for Repeated Washing - Drying Process

Sinem Öztürk — 2023-12-31

Personal protective equipment (PPE) corresponds to any device, tool or material designed to be worn, placed or carried by person for protection against one or more health and safety hazards.

Nowadays, when personal protective insulation coveralls are considered, they are widely used in medicine, painting, maintenance, food processing, agriculture, chemistry, mechanical works, automotive, mining, woodworking and insulation works; which are among the sectors and areas where protective overalls are the most used. Researchers continue to work on raw materials, chemicals and fabric, taking the needs and demonds into account in these areas. Moreover, the ability of the produced textile material to perform several functions simultaneously instead of a single function is also among the studies that have been carried out. In addition, the ability of the textile material produced to fulfill a single function instead of a single function is also among the studies carried out.

Within the scope of this study, three-layer laminated fabrics will be produced in order to develop personal protective coveralls. While producing layered structures with the hot-melt lamination production method, breathability as well as high waterproofness is provided. Thanks to the special membrane used in layered structure production, it is aimed to develop a reusable insulation coverall fabric that has higher performance and comfort compared to it disposable insulation coverall counterparts, has less environmental effect, and is more breathable and suitable for reusing.

Experimental Investigation of the Effect of Alternative Sandblasting Processes on the Surface Roughness Data of Smooth Rolls

Abdullah Zekai Kıvrım — 2023-12-31

The process of sandblasting is a method applied to remove oil, dirt, rust, and corrosion from metal surfaces, aiming to extend the metal's service life due to the gradual development of rust and corrosion over time. This procedure involves using various abrasive substances, specially manufactured under the name "grit." Sandblasting, similar to sandpaper, not only eliminates visible or micron-sized rust and corrosion on the metal surface but also aims to achieve a specific level of surface roughness. An essential criterion in this process is to texture the surface with appropriate abrasives.

The sandblasting machine used in this study is designed to achieve the desired average surface roughness level, denoted by the R a value, on the smooth rolls in flour mill rolls and flaking rolls. The machine features a sand recycling system, a filtered vacuum suction line, and employs a blower system to provide a dust-free environment. The majority of the abrasive material sprayed by the nozzle is conveyed to the rear sand tank through vacuuming, allowing dust and abrasive material to accumulate in a closed tank without extensively mixing with the air.

Consequently, the operator can achieve abrasive material recovery through the blower method without being adversely affected by the sandblasting process.

The abrasive particles with a brown aluminium oxide property and a size of 24 mesh aim to create a homogeneous roughness on the surface of smooth rolls using a PLC system. In this study, the rotation of the roll bearings at a constant speed around their axis and the comparison of different surface roughness values with the variable linear velocity h of the nozzle positioned at different angles to this movement are investigated.

Detection of Broken Almonds with Image Processing Techniques

Hakan Aktas — 2023-12-31

Almond is a product with high nutritional and economic value; some quality control procedures are applied before the almonds are packaged. Applications such as product classification, faulty product detection, and non-product substance detection are widely used in quality control processes. With the development of image processing and camera control systems, these operations can be performed with computer vision systems at low costs, high speed and accuracy. In this study, to detect broken almonds; image processing techniques such as thresholding, HSV transformation and blob detection were actively used. Binary image followed by blob detection algorithm was used to detect almonds. HSV transformation was performed on the detected almonds to detect the broken area. It is aimed to detect broken areas by applying appropriate threshold values to H and S bands. When the proposed method was tested, an algorithm was developed that worked 100% as long as the broken areas were visible.

Kesiksiz Çözelti Üfleme Cihazında Yağ-Yakıt Filtresi Süzücü Yüzey Geliştirilmesi

Eylül Büşra Tapanyiğit — 2023-12-31

Çalışma kapsamında, çözelti üfleme eğirme teknolojisi ile nano liflerden oluşan filtre süzücü parça üretebilen kesiksiz çalışabilen prototip makine kullanılarak, yağ-yakıt filtrelerinde süzücü yüzeyler mevcuttur. %10 miktarına sahip poliamid 6.6 çözelti ile hareketli ve durağan mesafeli lif çekimi gerçekleştirilerek elde edilen yüzeylerin nanolif ile elde edilebileceği SEM analizi ile tespit edilmiştir. Ayrıca bu yüzeylerin yağ-yakıt filtrelerinde kullanılabilir dağılımları için hava geçirgenliği, maksimum/minimum basınç çapı ve nem karşısında basınç değişimleri görülür. Sonuçların sonuçları; Hareketli ve durağan uzunlamasına elde edilen yüzeylerin teknik değerlerinin benzer olduğu ve yağ-yakıt filtrelerinde daha temiz yüzeylerin olarak kullanılabilirliğinin uygun olduğu belirlendi.

Enhancing IVR Systems in Mobile Banking with Emotion Analysis for Adaptive Dialogue Flows and Seamless Transition to Human Assistance

Alper Ozpinar — 2023-12-31

This study introduces an advanced approach to improving Interactive Voice Response (IVR) systems for mobile banking by integrating emotion analysis with a fusion of specialized datasets. Utilizing the RAVDESS, CREMA-D, TESS, and SAVEE datasets, this research exploits a diverse array of emotional speech and song samples to analyze customer sentiment in call center interactions. These datasets provide a multi-modal emotional context that significantly enriches the IVR experience.

The cornerstone of our methodology is the implementation of Mel-Frequency Cepstral Coefficients (MFCC) Extraction. The MFCCs, extracted from audio inputs, form a 2D array where time and cepstral coefficients create a structure that closely resembles an image. This format is particularly suitable for Convolutional Neural Networks (CNNs), which excel in interpreting such 'image-like' data for emotion recognition, hence enhancing the system's responsiveness to emotional cues.

Proposed system's architecture is adeptly designed to modify dialogue flows dynamically, informed by the emotional tone of customer interactions. This innovation not only improves customer engagement but also ensures a seamless handover to human operators when the situation calls for a personal touch, optimizing the balance between automated efficiency and human empathy.

The results of this research demonstrate the potential of emotion-aware IVR systems to anticipate and meet customer needs more effectively, paving the way for a new standard in user-centric banking services.

Caustic Recovery Unit Design for Mercerization Machines

Ceylin Alperen — 2023-12-31

The products of the textile industry are very important in our lives, but the textile industry comes to the fore with its impact on the environment, excessive water consumption and waste production. In this study; Existing techniques based on less waste production in the textile industry were examined. With the textile finishing processes applied today, it is possible to give cotton fiber a structure similar to that of synthetic fibers. The most important finishing process that changes the physical and characteristic properties of cotton fiber is mercerization. Mercerization is a pre-treatment process applied to cotton fibers. The weak caustic, which is the output of the mercerizing processes, is discharged into the channel from the stabilization unit. The caustic recovery system designed by our company uses gradual evaporation and condensation principles to evaporate water from waste weak caustic and obtain strong recycled caustic. Recovered strong caustic is used repeatedly in mercerizing processes. In order to serve the fabric quality expectation, recycled caustic can be cleaned using hydrogen peroxide if desired. This study aims to recycle the caustic used in the mercerizing machine. A new process will be developed with a pre- causticizing system. By reducing caustic consumption with the package type caustic recovery unit to be designed, by eliminating the alkaline waste water problem in the mercerizing machine, by reducing the use of chemicals required for neutralization, pollution of nature will be largely prevented and energy savings will be achieved with the heat recovery unit to be designed. It has been determined that the recovery of caustic in textile facilities that use high amounts of caustic, such as the mercerization process, is both economically and environmentally beneficial.

Mini Backhoe Loader Agriculture Integration

Mustafa Burak Can — 2023-12-31

General use of mini backhoe loader construction machines; Loading is done with the bucket at the front and digging is done with the backhoe at the back. Since the machine is small in size, it can be used in orchards, greenhouses and narrow agricultural areas. However, in order for agricultural equipment to be used with this machine, radical changes were needed. In this study, an adapter design that can be easily mounted on the mini backhoe loader and connected to the agricultural equipment was made using the CREO Parametric package 3D design program. The adapter design has been made to be suitable for use with a single operator. In this context, stab cylinders were added on the adaptor and a quick coupler system was used. In addition, high flow rate application allows the use of different agricultural attachments both at the front and at the rear.

In this paper, structural design details, analysis and applications of the integrated attachment are shared. An adapter has been designed to work well with attachments requiring 65 HP and lower power, and its functional suitability has been ensured.

A comparative study on the extraction of betalain rich phenolic compounds in cactus pear

Büşra Akdeniz Oktay — 2023-12-31

In recent years, consumer demands grow on non-artificial food colorants because of health concerns. Betalain is one of the most popular natural food colorant. The present study concentrated on the extraction of betalain rich bioactive compounds from cactus pear (Opuntia ficus-indica L.). For this purpose, conventional extraction (CE) and ultrasound assisted extraction (UAE) was compared in terms of some extraction parameters including extraction time (x1), extraction temperature (x2), percentage of ethanol in extraction solvent (x3), solid/solvent ratio (x4). Response surface methodology was used in conjunction with Box-Behnken design to optimize the extraction parameters. In CE, the optimum extraction conditions were found as; x1=2.05 h, x2= 50°C, x3=80% and 1/x4= 22.60; optimal conditions were determined as; x1=30 min, x2= 49.99°C, x3=40% and 1/x4= 30 in UAE. Total betalain contents were 418.829 and 471.818 mg betalain/ kg dry matter, respectively in CE and UAE in optimum extraction conditions. It was found that bioactive compounds were extracted effectively in shorter time and lower solvent in UAE. According to results, UAE was superior method for extraction of betalains compared to CE.

Poliprolen Elyafların Boya Tutma Kapasitesinin İyileştirilmesinde Yeni Nesil Aşı Kopolimerlerinin Araştırılması

Gökhan Ceyhan — 2023-12-31

Bu çalışmada, atık polietilen tereftalat kullanılarak poliolefinlerden elde edilen elyafın boyanabilirlik kapasitesini arttırmak amacıyla, polipropilen elyafları atık polietilen tereftalat ve bütilakrilatli maleik anhidraat aşılı (epoksitlenmiş) reaktif fonksiyonel polimerler ile eriyik karıştırma yoluyla modifiye çalışmaları yapılmıştır. İki adet poliolefin/polietilentereftalat/g-BA/MA karışımı masterbatch olarak hazırlanmıştır ve daha sonra elyaf haline getirilmiştir. Hazırlanan modifiye lifleri 125ºC'de boyamak için ticari olarak temin edilen kırmızı renkte dispers boya kullanılmıştır. Eriyik olarak elde edilen kompaund bileşiminin boya tutma kapasitesi, kimyasal karakterizasyonu, morfokojik özellikleri ve spektroskopik karakterizasyonları yapılmıştır. Elde edilen elyafın polipropilenin renklendirmesinde boya tutma kapasitesinin daha iyi olduğu görülmüştür.

Tek Proseste Kompaund Elde Edebilen Tandem Bir Sistemle Yapılan Termoplastik Geri Dönüşümünün Çevreye ve Dünyaya Faydaları

Altuğ Bakırcı — 2023-12-31

The manufacture of polymers has experienced significant growth since the 1900s due to their favorable attributes such as ease of manufacturing, cost-effectiveness, desirable chemical and physical qualities, as well as their lightweight nature. The escalating utilization of plastic has begun to inflict damage upon the environment, organisms, and human well-being, hence giving rise to challenges pertaining to recycling and waste management. In the process of recycling, it is necessary to subject thermoplastics to two cycles of melting in order to get the correct material characteristics. As a result of the restricted number of mechanical recycling cycles for plastics, thermoplastics have an accelerated rate of expiration, double the usual timeframe. In the proposed tandem recycling process, a single melting operation can subject the trash that has already undergone recycling to a second round of recycling. By using this approach, the potential for enhancing the reusability of thermoplastic waste is heightened. The absence of an additional heating process results in energy savings, leading to a notable reduction in expenses.

Aynı Yöne Dönen Çift Vidalı Ekstrüderli Tandem Bir Termoplastik Geri Dönüşüm Sisteminde Vida Yapılanmasının İncelenmesi

Altuğ Bakırcı — 2023-12-31

Polymers have rapidly replaced the utilization of glasses, ceramics, metals, and organic textiles due to their cost-effectiveness, lightweight nature, and enhanced functionality. Nevertheless, as a consequence of their chemical composition, polymers undergo a protracted degradation process in natural environments, resulting in a significant accumulation of plastic waste since their inception. This accumulation has now reached a critical threshold, posing a substantial risk to both human well-being and the preservation of natural ecosystems. In the recycling process of thermoplastic wastes, it is necessary to subject them to two rounds of melting in order to obtain compounds. This practice results in a reduction of the recycling numbers associated with thermoplastics, which possess a finite recycling lifespan, by 50%. The present work involved the construction of a tandem recycling process, wherein molten waste polymers were immediately introduced into a co-rotating twin screw extruder. In contrast to alternative approaches, a process-dependent screw configuration has been devised for the twin-screw system employed in the delivery of molten material. The product derived from 80% waste thermoplastic was thereafter compared to the original product as an outcome of the aforementioned procedure. Properties similar to those of pure Polypropylene were seen in some physical and chemical characteristics.

Evaluating Combination of Solvent-Based Recycling and Mechanical Recycling of ABS Materials for Mitigating Plastic Pollution and Promoting Environmental Consciousness

Oytun Tuğçe Türkan — 2023-12-31

Plastics continue to transform everyday life with their versatility, lightweight, and durability, although the escalating issue of plastic pollution necessitates urgent action. The surge in single-use plastics and a disposable culture worsens this problem, emphasizing the need to reduce plastic production, establish circular material models, and phase out single-use plastic products.

Addressing the environmental impact of plastics requires the development of technologies enabling more efficient recycling solutions, converting waste plastics into harmless substances. Recycling methods, combining solvent-based recycling and mechanical recycling, are pivotal in this context.

This study specifically focuses on the solvent-based and mechanical recycling of ABS materials. Wiring devices are prepared using a blend of 70% virgin ABS material and 30% recycled ABS (rABS) material, with this loop repeated three times. The aim is to evaluate the quality and acceptability of products derived from the blend of virgin and recycled ABS material after three times of cycle. Wiring devices, manufactured from mechanically ground broken ABS, undergo rigorous testing in each cycle. The experiments aim to assess the suitability and performance of recycled ABS material for mass production, facilitating an in-depth analysis of the material's life cycle. The mechanical test results demonstrate favorable outcomes for the recycled acrylonitrile butadiene styrene (rABS) materials, indicating comparable performance to the reference ABS virgin grade. While a marginal reduction in impact strength and tensile strength is observed when juxtaposed with the reference ABS virgin grade, the overall mechanical characteristics of rABS, remain consistent through successive recycling loops. These findings underscore the viability and resilience of rABS materials, positioning them as promising candidates for sustainable and environmentally conscious applications within the realm of polymer engineering. Through these efforts, the study contributes to sustainable plastic management practices, aligning with the broader goal of mitigating plastic pollution and promoting a more environmentally conscious approach.

Pamuklu Kumaş Ağartma Makineleri İçin İnsan Kontrolü Dışında Çalışan Ve Doğru Üretimi Hedefleyen Bir Üretim Sisteminin Geliştirilmesi

Gökçe Sakmar — 2023-12-31

Bu proje, tekstil endüstrisine Endüstri 4.0 prensiplerini entegre etmeyi amaçlayarak özellikle ağartma sürecinde makine parametre ayarlarının otomasyonuna odaklanmaktadır. Endüstri 4.0; otomasyon, veri odaklı karar alma ve artan verimlilik özellikleri ile ayırt edilen, çeşitli endüstri sektörlerinde dönüşümsel bir değişimi temsil etmektedir. Sanayileşme alanında tarihsel olarak önemli bir yer tutan tekstil endüstrisinde, Endüstri 4.0'ın benimsenmesi önemli avantajlar vadetmektedir. Bu avantajlar arasında artan operasyonel verimlilik, düşen işletme maliyetleri, yükseltilmiş ürün kalitesi ve artan müşteri memnuniyeti bulunmaktadır. Proje, bir ağartma makinesi için makine ayarlarını otomatikleştirmeye odaklanarak, insan müdahalesini en aza indirgemeyi ve standartlaştırılmış üretim protokollerini sağlamayı amaçlamaktadır.

Bu projenin temeli, kumaş türüne bağlı olarak belirlenen kritik makine ayar parametrelerinin sorunsuz bir şekilde makine üzerinde otomatik olarak ayarlanmasını sağlayacak bir sistem geliştirmektir. Bu sistem sadece operatör kaynaklı hataları azaltmakla kalmayıp aynı zamanda kaynak kullanımını optimize edecektir. Proje, Endüstri 4.0 akıllı fabrikaların kurulmasına önemli bir katkıda bulunmaktadır. Uygulama stratejisi, güçlü endüstriyel iletişim sistemlerini içermekte olup, bunlar arasında RFID (Radyo-Frekansı Tanımlama) teknolojileri ve SCADA ("Supervisory Control and Data Acquisition" Türkçe: Gözetleyici Kontrol ve Veri Toplama Sistemi) öne çıkmaktadır. Bu sistemler, üretim sürecinin inceliklerini izlemede ve yönetmede kritik bir rol oynamaktadır.

Bu araştırmanın sonuçları, Endüstri 4.0 konseptlerinin tekstil sektörüne başarılı bir şekilde entegre edildiğini göstermektedir. Bu entegrasyon, insan müdahalesini makine parametrelerini ayarlama sürecinde önemli ölçüde azaltmakta ve nihayetinde üretim verimliliğini yeni zirvelere taşımaktadır. Sonuç olarak, bu araştırma, özellikle ağartma gibi tekstil sektörü için en önemli proseslerden birinde hata eğilimli süreçlerde, üretim operasyonlarının devrim niteliğinde değiştiği bir geleceğe ışık tutarak, Endüstri 4.0'ın tekstil endüstrisindeki dönüştürücü potansiyelini vurgulamaktadır.

A Framework for In-Car Loading Optimization Problem

Durdane Avcı — 2023-12-31

Speed is a crucial evaluation criterion in the cargo transportation industry. The processes carried out during transfers before cargo reaches the destination unit are vital for timely delivery. Time spent at cargo distribution centers should be minimized, the maximum number of packages should be transported in a single action between transfers, and cargo vehicles should be used as accurately and efficiently as possible. Minimizing unused space inside the vehicles and ensuring that vehicles at cargo transfer centers are arranged correctly and efficiently for faster departures and increased cargo capacity are of great importance. In pursuit of this goal, the present research concentrates on optimizing the loading of vehicle interiors. This investigation proposes a method that determines the optimal dimensions of packages to be loaded within the vehicle, with the intention of maximizing the number of cargo packages while minimizing the interior volume used. A preliminary implementation of the suggested approach has been created. This developed prototype application can assist cargo transportation companies in planning their cargo loading and optimizing the utilization of vehicle interiors. The efficacy of the prototype application was evaluated using a representative vehicle loading dataset, and the results demonstrate its success.

Calibration of Connector Pins via Dynamic Deformation

Feza Gokisik — 2023-12-31

The demand for increased reliability in automotive connector pin-end positions, which are press-fit to printed circuit boards, crucial for self-driving and driver assistance functionalities, has led to progressively tighter tolerance zones. Traditional manufacturing methods, such as cutting, bending and plastic injection, inherit limitations in achieving these tight tolerances. Connector suppliers have thus searched for innovative pin calibration methods, one of which involves correcting pins by means of permanent deformation. However, this approach exhibits challenges, including complicated processes and substantial investments due to vectorial deformation variations among different pin shapes and the necessity for spring-back control, leading to extended calibration times for individual connectors. In response to these challenges, manufacturers have explored methods utilizing the dynamic deformation properties of conductors exploiting the inertia of the components. As a viable method, it was found that vibrations with restricted amplitudes encompassing the theoretically determined pin shape could be the solution. In other words, walls around the pins vibrating up to the theoretically determined shape would force the pins to straighten.

The current project initiated as a collaboration between Aksan Kalıp and Yildiz Technical University (YTU), focuses on developing a similar pin correction method. To achieve this, one of the existing connectors in production was selected, and extensive studies were conducted. Through collaborative efforts with the university, the natural frequencies and mode shapes of the pins were determined with the finite element method by keeping the plastic body of the connector constant, and the directions in which they could be subjected to bending over their structural weaknesses were determined. It was found that position correction was achieved with the effect of limited vibrations applied at natural frequencies and harmonics. It was determined, using the finite element method, that by applying limited vibrations at the natural frequency harmonics of the pins while keeping the connector's plastic body fixed, position correction could be achieved. Geometries optimizing the vectoral vibration motion applied to the pins were subsequently identified, and a cam mechanism was designed to facilitate controlled vibration.

The first phase of the project, including all activities and results, has been presented in detail with various figures and graphs. Following the promising outcomes of the dynamic deformation-based method, it was concluded that achieving the required high vibration frequencies, as identified in the study, through the commonly used cam mechanism might not be optimal. Consequently, the design and manufacturing of an ultrasonic vibration actuator, capable of producing required vibrations with high frequencies, are also planned for the second phase of the project.

Sürdürülebilir Yaklaşımlara Bir Örnek Olarak Biyobozunur Özellik Kazandırılmış Polyester İpliklerle Çevre Dostu Perde Kumaşlarının Geliştirilmesi

Kardelen Türkmengil — 2023-12-31

Günümüzde; yeni buluşlar, gelişen teknolojiler, hızlanan yaşam şekilleri gibi dinamiklerin etkisiyle tüketim hızında ve alışkanlıklarında değişimler meydana gelmekte, bu durum hem kaynak tüketiminde hem de atık miktarında artışa neden olmaktadır. Bu artışla birlikte yeryüzünde doğal kaynakların azalması, atık problemi, su ve toprak kirliği, türlerin yok olma tehlikesi gibi sorunlar meydana gelmiştir. Yüzleşilen bu sorunlarla birlikte sürdürülebilir bir yaşam ihtiyacının önemi gündeme gelmiş ve bu kavramın farkındalığının artmasına neden olmuştur. Tekstil - moda ve tasarım alanları ise sahip oldukları dinamik tüketim açısından sürdürülebilirlik sorununda önemli bir yere sahip olmaktadır. Gerçekleştirilen proje ile biyobozunur özellik kazandırılmış polyester ipliklerle çevre dostu perde kumaşları geliştirilmesi amaçlanmıştır. %100 yenilenebilir kaynaklardan elde edilen çevre dostu perde kumaşları geliştirilmiş olup, üretimi yapılan numunelere ışık haslığı ve mukavemet testleri yapılmıştır. Daha sonra üretilen kumaşlar toprağa gömülerek toprakta bozunmanın ne kadar sürdüğü incelenmiştir.